Bahçeli yaptı yine yapacağını
Manalı bulundu, çünkü fonunda sitemkâr bir Ferdi Tayfur şarkısı çalıyordu. Hani şu “Söyleten Sensin” adlı şarkı.
Acaba ne demek istiyordu, mesajı kimeydi?
Şarkısız olsa sadece Bahçeli’nin sağlığıyla ilgili spkeülasyonlara cevap gibi görülebilirdi.
Evet, o mesajı da içeriyor. 23 Nisan’da Meclis’e gitmemesinin altında sağlık mazeretleri aranmasın, demiş kadar oldular.
Fakat ondan mı ibaret?
AHALİ BUNDAN NE ÇIKARSIN?
Sağlığı yerinde, ayakta, yürüyebiliyorken böyle bir günde bile isteye Meclis’e gitmediyse aynı şey akla geliyor:
Tavır koyduğunu mu gösteriyor, mazereti yokken Meclis’e gitmediyse ne anlayalım?
Ferdi Tayfur hayranlığı sır değil, ilk kez bir Ferdi Baba şarkısıyla görüntü de vermiyor. Ama başka bir şarkısını seçse bu kadar sansyona yol açmayabilirdi.
Bahçeli’nin seçtiği şarkı ve zamanlaması da birçok yoruma kapı araladı.
Özellikle bunu seçmişse bir şey demeye çalışıyordur.
Şu zehir zemberek sözlerine bakın:
“Ben sana dost oldum, sen düşman oldun/ ‘Hainsin’ diyorsam söyleten sensin/ Sitem ediyorsam ettiren sensin/ ‘Canımsın’ dedikçe kıymet bilmedin/ ‘Vefasız’ diyorsam söylеten sensin
Şarkıya bakanlar; ‘hadi sana güle güle, alacağın olsun’ mesajı çıkarıyor. Kötü bir ayrılıkta, çok tatsız bir vedada gidenin arkasından söylenecek sitemkâr sözler diye.
TAVIRSA KİME TAVIRLI BAHÇELİ?
Aşırı sevgiden doğan bu sitemler kimedir peki, derseniz...
Zaten sevmediği siyasetçilere ve partilerine değildir.
Sevdikleriyse belli, ittifak ortağı Erdoğan’la AK Parti.
Bağlamına bakanlar, şunlarla birleştiriyor: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden’la görüşmek için ABD’ye gitmeye ve CHP lideri Özgür Özel’le yeni Anayasa müzakeresine oturmaya hazırlanıyor.
O sırada Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek de IMF’de fotoğraf verip, Dünya Bankasından 35 milyar dolarlık fon getiriyor.
Öncesine bakanlar, Erdoğan “son seçimim” dediğinde Bahçeli’nin nasıl karşı çıktığını hatırlıyorlar. “Ayrılamazsın, bırakamazsın” demişti. ‘Nereye gidiyorsun, daha birlikte yapacaklarımız var’ minvalindeydi.
Henüz iki gün öncesine bakanlar, Bahçeli’nin 23 Nisan mesajındaki ‘yerel halk’ çıkışıyla birlikte okuyor. İfade, Şimşek kullandığı için tartışılıyordu. MHP medyası ise Bahçeli’nin, eski tarihli konuşmalarından dolayı İmamoğlu’yla Yavaş’a tepkisi gibi sunmuştu.
‘Ben şimdi duydum’ deyip, İsa’yı çarmıha gerdikleri için bin yıl sonra tuttuğu Yahudiyi döven Yeniçeri meselesini andırıyor.
İmamoğlu’yla Yavaş’ın da benzer laflar ettiği, Bahçeli’nin aklına birden gelmedi ya da yeni duymadı herhalde.
‘Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla’ yollu bir göndermeydi sanki.
BATI VE CHP’YLE NORMALLEŞME İTTİFAKI BOZAR DİYE Mİ?
Böyle bakanlar; Bahçeli’nin o gün Şimşek, dünse Ferdi Baba üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir şey anlattığını düşünüyor. O da Erdoğan’ın, Batı’yla ve CHP’yle normalleşme ihtimalinden duyduğu rahatsızlık olsa gerek.
Bu tür yakınlaşmaları, AK Parti-MHP ittifakına tehdit olarak mı görüyor?
Ya MHP’yle ortaklığa ihtiyaç kalmaz da AK Parti, ittifak bağlarından kurtulursa diye mi?
Erdoğan’ın, seçim yenilgisinden sonra yeni bir çıkış arayışına girdiği endişesinden mi?
İktidarın Batı’ya, CHP’ye, sağa sola olası açılımlarına karşı ön kesme uyarıları mı bunlar?
HAVANDA SU MU DÖVÜYORUZ?
Hepsi yorum; belki haklı belki haksız, isabetsiz, aşırı yorum.
Belki de yüklenecek fazla bir anlam yok altında, biz abartıyoruz.
Oradan bakarsanız da anlamlandırmaya uğraşanlar boşa heyecanlanıyor, o video görünenden ibarettir, şifreleri çözülecek bir mesaj değildir ve Bahçeli’nin kendisini konuşturma, MHP’nin etkinliğinden bahsettirme başarısıdır.
Yaptı yine yapacağını yani, ucu açık. Hangi yorum doğru, hangisi yanlış; zaman er geç gösterecek, en iyi yorumcudur, pirincin taşını mutlaka ayıklar.